İZMİR (İGFA) – Son yıllarda, Türkiye’nin global gayelerine katkı sağlayacak bilimsel faaliyetlerin sayısı ve kapsamı artarken; yükseköğretim kurumlarının dayanak programlarına olan ilgisi de devam ediyor.
TÜBİTAK’ın ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ kapsamında; Araştırma Takviye Programları Başkanlığı’na önerilen projeler ortasında Dokuz Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) birçok bilimsel çalışmanın dayanak almaya hak kazandığını aktaran DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Cumhuriyetin 100’üncü yılında da Türkiye’nin global amaçlarına akademik faaliyetlerle katkı sunacaklarını söyledi.
Projesi desteklenen akademisyenler ve araştırmacılarla gurur duyduklarını belirten Rektör Hotar, “Geçtiğimiz günlerde, hocalarımızın ve araştırmacılarımızın bilimsel projeleriyle elde ettikleri muvaffakiyetten ve aldığımız hoş haberlerden memnunluk duyduk. Akademik faaliyetlerin özünü, nitelikli insan gücü, bilgi ve emek oluşturuyor. Bu noktada araştırma üniversitemizin yetişmiş bilim insanları; teknik imkân ve kabiliyeti, daha büyük adımlar atabilmemiz için bize güç veriyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında; araştırma üniversitemizin yol haritasında, ülkemize daha fazla araştırmacı ve araştırma kazandırmak yer alıyor. Sonuçta bu iki gücün geleceğimizi şekillendireceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’deki bilimsel çalışmaların birey ve toplum refahı açısından kritik ehemmiyete sahip olduğunun altını çizen Rektör Hotar, “Bir toplumda toplumsal, ekonomik, çevresel ve üretim faaliyetleri, ne vakit ki akademik temelli tahliller ile yürütülüyorsa orada hem ülkenin hem de insanın memnun geleceğinden kelam edebiliyoruz. Bu noktada devletimiz, son 20 yılda ülkemizin çabucak her kentine ulaştırdığı yükseköğretim faaliyetleriyle bu husustaki kararlılığını ortaya koyuyor. Araştırma üniversitesi olarak biz de dünyanın birinci 10 iktisadı ortasında yer alacak mefkureye ve global aktör olma gayesine sahip ülkemiz için çalışıyoruz; büyük ailemizin her bir ferdini destekliyoruz. Bu süreçte kamu kurumlarımızın dayanak ve teşvik sistemlerini da önemsiyor; mensuplarımızın buralarda yer almalarını sağlıyoruz” dedi.
TÜBİTAK’ın ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ kapsamında; Araştırma Dayanak Programları Başkanlığı’na tekrar önerilen projeler ortasında; Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Banu Dilek ‘Mekanize Temelli Kronik Ağrı Tiplerinin Ayırıcı Teşhisinde Yapay Zeka Usullerinin Performans Araştırılması’ ile Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Didem Öz ise ‘Primer Progresif Afazi Hastalıklarının Ayırıcı Teşhisinde Makine Öğrenmesi Kullanarak Klinik, Elektrofizyoloji, Mri ve Nöron Deri ve Ekzozomda Proteomik Tahlil Sonuçlarıyla Teşhis Algoritması Geliştirilmesi’ ile dayanak aldı. Yeniden önerilen projeler ortasında; Mühendislik Fakültesi’nden Prof. Dr. Görkem Şen ‘Çiftlikten Çatala-Küçük Menderes Havzasında Ziraî Toprak ve Eserlerde Mikroplastiklerin Dağılımı, Kaynakları ve Takibi ile Fen Fakültesi’nden Doç. Dr. Kamil Candan Anatololacerta (Reptilia: Sauria: Lacertidae) Cinsinin Kompleks Taksonomik Yapısının Genom-Çaplı Belirteçler ile Tekrar Yapılandırılması ile dayanak almaya hak kazandı. Bu başlıkta ayrıyeten DEÜ’den araştırmacı Sıla Derin’in ‘Oyunlaştırılmış Bilişsel Yanlılık Değişiminin Okb Teşhisli Bireylerde Okb Belirtileri, Obsesif İnançlar, Dikkat ve Yorumlama Yanlılıkları ve Ruhsal Sorun Üzerindeki Tesirinin İncelenmesi’ isimli çalışması desteklenmeye layık görüldü.