SAMSUN – Yaz mevsimi ile birlikte Türkiye’nin dört bir yanındaki sulardan boğulma haberleri geliyor. Yetkililerin ihtarlarına karşın, dikkatsizlik ve bilgisizlik, iki dakikalık serinleme hevesini vefatla sonuçlandırabiliyor.
Bu yıl boğulma olaylarının en çok yaşandığı vilayetlerin başında Samsun geliyor. Haziran, temmuz ve ağustos ayları içinde vilayette 83 boğulma hadisesi yaşanırken bunlardan 18’i hayatını kaybetti. Boğulma olaylarının esas nedeni ise rip (çeken) akıntısı oldu.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Coğrafya Kısmı Lideri Prof. Dr. Ali Uzun ‘SAKİN OLUN, SU ÜSTÜNDE KALIN, KARAYA GERÇEK DEĞİL YANLARA YANLIŞSIZ YÜZÜN’
Çeken akıntılar yahut öteki ismiyle rip akıntıları, deniz taban yapısının kum tepeceği-yarık-kum tepeceği yahut başka bir tabir ile topuk-dalyan-topuk formunda olduğu bölgelerde görülen ve sığ sudan derin suya hareket eden epey kuvvetli akıntılardır. Akıntıya kapılan kişi açığa gerçek sürüklenir.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Coğrafya Kısmı Lideri Prof. Dr. Ali Uzun, rip akıntısının, sığ kıyılarda görüldüğünü ve kıyıdan açığa yanlışsız bir akarsu üzere hareket eden kısa vadeli ve süratli bir akıntı olduğunu söyledi. Akıntının kıyı arazi yapısına ile rüzgar ve hava koşullarının tesiriyle oluştuğuna dikkat çeken Uzun, “Akıntının suratı çoğunlukla saniyede 1-2 metredir. Lakin, daha yavaş ve daha süratli akıntılar da rapor edilmiştir. Bu akıntıya karşı yüzmek, olimpik yüzücüler için bile zordur. Akıntıya kapılanların birçok açığa yanlışsız sürüklenir. Akıntı süratle ortaya çıkar ve en fazla 2-3 dakika üzere kısa bir müddet içinde son bulur. Bu vakit aralığında kıyıda yapılacak çok fazla bir şey yoktur” dedi.
Akıntıya kapılan şahısların sakin kalması ve bilgiyle hareket etmesi halinde hayatta kalabileceğini söyleyen Uzun, şu bilgileri verdi: “Akıntıya kapılanlar sakin olmalı, su üstünde kalmalı ve mümkünse karaya hakikat değil, yanlara hakikat yüzmelidir. Akıntı 2-3 dakika sonra son bulacağından, yüzücü karaya yanlışsız inançla yüzebilecektir. Ayrıyeten, kıyıdaki şahıslardan yardım isteyebilir ya da durumu fark eden cankurtaranlar ve başka yüzücüler kendisine yardım edebilir.”
Uzun, vatandaşların sarı-kırmızı bayraklı plajlarda, mendirek ve kayalıklardan en az 30-40 metre uzakta denize girmelerini, rüzgarlı ve dalgalı havalarda denize girmemelerini istedi.
‘GELMİŞKEN DENİZE GİRELİM’ DEMEYİN, İKAZLARI DİKKATE ALIN’
Samsun’da yaşanan boğulma olaylarının birçoklarının etraf vilayetlerden bilhassa Çorum, Amasya, Tokat üzere vilayetlerden gelen vatandaşların oluşturduğunu lisana getiren Samsun Valisi Orhan Tavlı, “İç bölgelerden günübirlik yahut birkaç günlük gelen vatandaşlar dalgalı bile olsa ‘gelmişken denize girelim’ demeyin, ihtarlara dikkat edin” dedi.
Valilik sitesinden ve toplumsal medya hesaplarından daima ikazlarda bulunduklarını söz eden Tavlı, “Bu akıntı yüzme bilsin bilmesin fark etmeksizin tüm yüzücüleri etkiliyor. Vatandaşlarımızdan yüzmenin yasak olduğu bölgelerde denize girmemelerini, yüzme alanı olarak belirlenen yerleri ve cankurtaran bulunan kıyıları kullanmalarını, kıyılarımızdaki ikaz tabelalarına uymalarını, meteorolojik ihtarları ciddiye almalarını, kıyı ve denizlerimizde riskli hareketlerden kaçınmalarını, çocuklarından katiyen ayrılmamalarını ve rüzgarlı havalarda denize girmemelerini ehemmiyetle rica ediyorum” dedi.
‘İNSANLAR İHTARLARI CİDDİYE ALMIYOR’
Atakum kıyısında denize girmenin özgür olduğu alanlarda vazife yapan cankurtaranlar ise her gün boğulma olayı yaşandığını söyleyerek, “Bu yıl boğulma olayları fazla oldu. Rüzgarlı havalarda bile ikaz etmemize karşın beşerler denize girdi. Bunun sonucunda da boğulma olayları yaşandı. Çorum, Amasya, Tokat’tan gelen vatandaşların bir kısmı ikazlarımızı dinlemiyor. Boğulma olaylarının çoğunluğu bu ikazlara uyulmamasından kaynaklanıyor” diye konuştu.
