Demirören Grubu’nun borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na devredildikten sonra Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın, “rezerv alan” ilan etmesiyle imara açılan Kemerköy’deki direniş 42. gününde.
Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şubesi Lideri Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, İstanbul Barosu Etraf Komitesi Lideri Cevahir Kılıç ve Lider Yardımcısı Bilal Güzel Kemerköy’e dayanak ziyaretinde bulundu.
ŞPO İstanbul Şube Lideri Giritlioğlu, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2011 yılında kurulmasıyla kamusal alanlarda uğraşın artmaya başladığını belirterek “6306 sayılı kanunla sarsıntı rezerv alanları, riskli alan tarifleri muallakta bırakıldı” dedi.
İstanbul Barosu Etraf Komitesi Lideri Cevahir Kılıç da Kemerköy sakinlerinin haklı çabasına müdahil olacaklarını açıkladı.
“Doğa katliamı için direniyoruz”
Göktürk Yeşil Kalsın Teşebbüsü (GYKG) Eş sözcüsü Gülseren Onanç direnişin 42. gününde yaptığı değerlendirmede telafisi yıllar sürecek bir tahribat yapıldığını belirterek “Ağaçlarımız yerlerinden edildi, göletlerimiz kurutuldu, derelerimize tahribat verildi, kuşlarımız kaçtı. Ördeklerimiz, kazlarımız sığınacak yer, köpeklerimiz koşacakları yeşilleri arıyor. Meskenlerimiz 3.7 şiddetinde sarsıntı tahribatı ile karşı karşıya” dedi. Onanç kelamlarına şöyle devam etti:
“Geçen hafta Kemerboyu’ndaki kesilmeyi bekleyen asırlık ağaçlarımızın peşine düştük. Cevahir İnşaat’ın hoyrat, insafsız inşaat şirketi ağaçlarımızı yerinden ediyor, keseceğini söylüyor. Bu durumu kamuoyuna duyurduktan sonra istekli arkadaşlarımızla Kemerburgaz Orman Müdürlüğüne giderek ağaçları müdafaalarını talep ettiğimizde özel toprağa müdahale edemeyecekleri karşılığını aldık. Özel arazi asılan inşaat kimliğine nazaran Ziraat Bankası. Tüpçüden yediği kazıktan sonra Ziraat Bankası elinde kalan yeşil yerlerin üzerine inşaat yapıp ağaçları katlediyor. Diğer bir kamu kuruluşu olan Orman Müdürlüğü de ‘özel alandır ben müdahale edemem’ diyor. Biz yalnızca Kemerköy’deki bu hukuksuz tabiat katliamı için direnmiyoruz. Biz yeşil alanlara çöken kamu bankaları olmasın diye direniyoruz, Ziraat Bankası bu inşaat yapmak yerine 1 milyon çiftçiye 10 bin lira bağış yapabilirdi. Çiftçiyi ve halkı koruyan kamu bankası olsun diye direniyoruz.” dedi.
“Ne kadar güçlü olursak o kadar kazanacağız”
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Lideri Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu ise yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Ben bu aksiyonu İstanbul’un ve Türkiye’nin son yıllarda verdiği yeşil alan uğraşının bir kesimi olarak görüyor ve çok kıymetli buluyorum. Seyahat Parkı’nda, Çekmeköy’de, İstanbul’un Kuzey Ormanları gayretinin modülü olarak görüyorum. Bunları münferit hareketler olarak değil bütün olarak görmek gerekiyor. Ne kadar çoğalırsak o kadar bedelli, değerli ve sonuç odaklı olacaktır. Direne direne, birleşe birleşe kazanacağız.
2011 yılında Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın kurulmasıyla birlikte kamusal alanlarla ilgili uğraşımız artmaya başladı. Bunun da en kıymetli aracı 6306 sayılı Afet ve Riskli Alanların dönüşmesiyle ilgili kanun. Sarsıntı rezerv alanları, riskli alan tarifleri bu kanunun içinde son derece muğlak bırakılmış. Böylelikle kamusal alanların imara açılması için araç olarak kullanıldılar. Buna hizmet etmek üzere aslında muğlak bırakıldılar. Bu yüzden bakanlık her tarafta bu türlü rezerv alan, riskli alan kararları alabiliyor ve Cumhurbaşkanı tarafından ilan ediliyor. Seyahat Parkı’nda da tıpkı şeyi yaşadık lakin orada bir kazanım elde ettik; Seyahat Parkımız duruyor. Umuyorum ki burası da kalacak. Biz ne kadar güçlü olursak o kadar kazanacağız.”
“Pes eden kaybeder”
İstanbul Barosu Etraf Kurulu Lideri Cevahir Kılıç ise yaptığı konuşmada “Türkiye’de etraf için uğraş eden ve asla vazgeçmeyen vatandaşların sonunda kazandıklarını görüyoruz. Ne vakit ki pes edenler oldu, kaybettiler. İstanbul Barosu’nun katılmış olduğu birçok etraf davasında geri adım atıldığını görüyoruz. Biz de bu davada sizlerin yanında olma konusunda bir karar alma kademesindeyiz. Sizin açmış olduğunuz 60’a yakın iptal davası var. Çabanıza devam ettikçe kazanacağınıza inanıyorum” dedi.