Diyarbakır’da kaybolduktan sonra 19 gün sonunda vahşice öldürüldüğü anlaşılan Narin için kamuoyunda ‘tahminler’, ‘ihtimaller’, duyumlar ve dedikodular daima gündemde. Ne için öldürüldüğü, nasıl öldürüldüğü soruları hala karşılıksız kalırken, Karar muharriri Yıldıray Oğur, kendisine gelen bir mektupla Tavşantepe köyünü savundu.
“Tavşantepe Köyü temiz olabilir mi?” başlıklı bir yazı yazan Yıldıray Oğur, Fransa’dan kendisine gönderilen Miham Akkul imzalı mektubu yayınladı.
Soruşturma üzerinde büyük bir toplum baskısı olduğunu ve televizyonlarda daima bu bahis üzerinde durulduğunu söyleyen Oğur şunları yazdı:
Oğur, “Galiba şu anda soruşturmanın önündeki en büyük pürüz günlerdir televizyonlardan yayılan kültürel önyargılar, ideolojik propaganda, siyasi hesaplaşmayla dolu bu kanaat çöplüğü” dedi.
Fransa’da yüksek lisans yapan, mahalleyle ve aileyle bir yakınlığı olmayan Diyarbakırlı Miham Akkul isimli bir okurunun mektubu üzerine kanılarını paylaşan Oğur, Tavşantepe’nin günahsız olabileceğini ima etti.
Akkul’a nazaran; Narin’in amcası Salim Güran’a yönelik en güçlü kanıtın kuşkulu olduğu tez ediliyor. Akkul, Salim Güran’ın, yanında çalışan R.A. ile Narin’in kaybolduğu gün yaptığı telefon görüşmesindeki “Daha ölmemiş” sözünün Kürtçe’den Türkçe’ye yanlış çevrilmiş olabileceğini savundu.
Oğur köşesine taşıdığı mektupta Kürtçe çelişki kısmını da mektuptan olduğu üzere aktardı. Salim Güran da o konuşmayı, ” trafonun elektriğini bazen kaçak yapmak için bir alet kullanıyordum. Olay günü de o aleti R.A.’ya bırakmış olduğum taş tabanından alması için aradım” demişti. Kürtçe çelişki denen kısım mektupta şu halde geçiyor: