Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Şeyh Şamil Mahallesi’nde, 6 Eylül’de 36 yaşındaki Hediye T., Adana’dan gelen oğlu Y.T. (17) tarafından pompalı tüfekle vuruldu. Ayaklarından vurulan kadın kanlar içinde kalırken, Y.T. olay yerinden kaçtı.
Hediye T., Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis, kaçan Y.T.’yi suç aleti pompalı tüfekle gözaltına aldı.
DHA’nın haberine göre; pedagog eşliğinde poliste ifade veren ve olayı neden yaptığını söylemeyen Y.T., Adana’dan Diyarbakır’a otobüsle geldiğini belirterek, “Çantanın içerisine silahı bırakıp, onunla birlikte otobüse binip geldim. Kendim, bunu yaptım.” dedi.
İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Y.T., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
“Çoğu defa başkalarını peşime takıyordu”
5 yıl önce eşi İ.T.’den (43) boşandığını ve Diyarbakır’a yakınlarının yanına geldiğini belirten Hediye T., oğlunun, babasının dolduruşuyla kendisini vurduğunu ve 10 yaşındaki çocuğunun da velayetinin kendisinde olmasına rağmen İ.T. tarafından alıkonulduğunu iddia etti. Hediye T. boşanmasına rağmen, İ.T.’nin bir türlü peşini bırakmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Çoğu defa başkalarını peşime takıyordu. 10 yaşındaki kızım D.T., benim velayetimdeydi ama babanın da görme hakkına sahip olduğu için ona gönderiyordum. Şimdi ise çocuğumu bana göndermiyorlar.
“Oğlumu dolduruşa getirdi”
Çocuğum şu an Adana’da. Çocuğum sürekli ağlayarak ‘Anne gel beni al’ diyor. Bana bunu yaşatan eski eşim. Çocuğumu dolduruşa getirerek, ‘Git anneni 2 bacağından da vur. Ne kendine bakabilsin ne de çocuğuna bakabilsin’ demiş. Onun amacı bu. İ.T. benim çocuğuma bakabildiğimi, ayakta durabildiğimi duydu ve adam artık dayanamayıp ‘Ben bunu ayaklarından bir şekilde sakat edeceğim’ dedi. Daha sonra oğlumu dolduruşa getirdi.
“Anne benim sana kötülüğüm olsa da bil ki benden değil”
Benim oğlum beni çok sever. Çocuğumu artık öyle bir şekilde dolduruşa getirdi ki bana düşman kesildi. En son oğlum beni aradı, ‘Anne ben babamdan dayak yedim. Çabuk bana bilet ayarla ben Diyarbakır’a geleceğim. Babam bana 7/24 dayak atıyor, küfrediyor, artık dayanamıyorum’ dedi. Ben de ona tamam deyip biletini ayarlayıp para da yolladım. Beni aradı ve otobüste olduğunu, onu dert etmememi istedi.
Sabah 06.30 sıralarında beni aradı ve Polis Okulu’nun orada olduğunu evi bilmediğini söyledi. Onu almaya gittim. Beni görünce sarıldı ve elimden, boynumdan öptü. Bana, ‘anne sana kurban olurum. Anne benim sana kötülüğüm olsa da bil ki benden değil. Bunları başkası bana yaptırıyor’ dedi.
Ben de ona, ‘Kim ne yapıyor’ dedim. O da bana, ‘Neyse evde sonra konuşuruz’ dedi. Sonra eve geldik. Tam anahtarı kapıya koyunca silah sesleri geldi. Ona dönerek, ‘oğlum ne yapıyorsun’ dedim.
Bana ‘amacım senin ayağına sıkmaktı’ dedi. O esnada 2 ayağıma sıktı. Sonra beni Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne kaldırdılar. Daha sonra Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne götürdüler.”
“Ben sakat kalmak istemiyorum”
Yaralarının enfeksiyon kaptığını ve kangren olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Hediye T., “Ameliyat oldum ama iyi bakılmadım. Benim sağ bacağım biraz çalışıyor, sol bacağım ise hiç çalışmıyor. Ayaklarım bitmiş vaziyette. Ben sakat kalmak istemiyorum. Yürümek istiyorum. Bacağıma bir çare bulsunlar. Bir de çocuğumu istiyorum başka bir şey istemiyorum.” dedi.